Bir sabah kahveni hazırlarken fark ettin mi?O tanıdık kavrulmuş kahve kokusu artık eskisi kadar canlı değil.Koku duyusu, gençliğimizin fark etmeden en çok kullandığımız süper güçlerinden biri — ve yaşlandıkça sessizce solmaya başlıyor.Sessiz sesiz Azalma: PresbyosmiaTıpta bu
Türk modernleşmesi, yalnızca siyaset, ekonomi ya da teknolojiyle ilgili bir süreç değildir; aynı zamanda toplumsal ruhun uzun bir terapi hikâyesidir.Çünkü bir toplum modernleşirken, kendi geçmişiyle, yenilgiyle, eksiklikle, hayranlıkla ve utançla hesaplaşır.Bu hesaplaşma yüzeyde reformlar, derinlerde ise
NAD (nikotinamid adenin dinükleotid), son yıllarda enerji metabolizması ve yaşlanma karşıtı etkileriyle sıkça gündeme gelen bir molekül. Ancak herkes için uygun olmadığı da bir gerçek.Uzmanlar en iyi alım yöntemi konusunda farklı görüşlere sahip olsa da, kimlerin
Yürüyüş Gerçekten İşe Yarıyor mu? Kas mı Yapıyor, Yağ mı Yakıyor, Yoksa İkisi Birden mi?Yürüyüş, hepimizin yaptığı, erişilebilir ve ücretsiz bir aktivite. Peki, masamızdan kalkıp attığımız bu adımlar sağlığımız için ne kadar kritik? Uzmanların görüşlerini inceledik
Stefan Zweig’in Satranç romanı, Pierre Bourdieu’nün “kültürel sermaye” kavramıyla okunduğunda, yalnız bir psikolojik gerilim değil, aynı zamanda bir sınıf eleştirisine dönüşür.Czentovic, alt sınıflardan gelen, kültürel birikimi olmayan ama belli bir beceride uzmanlaşarak yükselen yeni tip insanı
Stefan Zweig’in Satranç romanındaki Czentovic–Dr. B. karşıtlığı, yalnızca bireylerin değil, toplumların zihinsel yapısını da yansıtır. Bu ikilik, Türkiye’nin modernleşme serüveninde de kendini açık biçimde göstermiştir.Cumhuriyet’in ilk yıllarında ortaya çıkan “aydınlanmacı kadro”, Dr. B.’nin temsil ettiği türdendir:
Satranç romanı, yalnızca iki satranç oyuncusunun değil, iki farklı insanlık tasarımının karşılaşmasıdır. Bir yanda yoksul, ilkel, tek boyutlu bir dehanın temsilcisi Mirko Czentovic vardır; diğer yanda kültür, tarih ve düşünceyle yoğrulmuş bir bilincin simgesi Dr. B.
Bilgelik nedir? Bu soruyu binlerce yıldır soruyoruz. Ben, kişisel gözlemlerime dayanarak, insanın bu en üst seviye olgunluğa (Transdantal Seviye) ulaşmak için temelde üç ana yola sahip olduğuna inanıyorum:Sistemli Yol Takibi: Felsefe, Budizm, Sufizm gibi kadim disiplinlerin
Tüm Diyetlerin ve Egzersizlerin ÖtesindeSağlıklı yaşam denildiğinde zihninizde hemen ne canlanıyor? Belki o sabah içtiğiniz yeşil çay, belki spor salonunda kaldırdığınız ağırlıklar ya da telefonunuzdaki uyku takip uygulaması. Modern sağlık arayışımız, genellikle bireysel çaba üzerine kurulu:
Geçenlerde izlediğim NOVA belgeseli “Your Brain: Who’s in Control?” (Beyninizin Kontrolü Kimde?), beni ilk olarak Sigmund Freud’un bilinçdışı teorisinin bilimsel kanıtlarını bulduğum için heyecanlandırdı. O kadar ki, modern nörobilimin Freud’un yüzlerce yıllık sezgilerini biyolojik verilerle nasıl
İşte dünyaya bakış açımızı, tepkilerimizi ve büyümemizi şekillendiren 5 Düşünme Seviyesi:1. İçgüdüsel (Otomatik) – Düşünmeden Harekete GeçmekBu, saf bir hayatta kalma modudur. Tehlike anında faydalı olsa da, liderlik pozisyonlarında riskli olabilir. Farkındalıktan ziyade alışkanlıkla tepki verirsiniz.2.
Neden Beynimiz Bize İrade Hissi Diye Bir Hikaye Anlatıyor?Nörobilimin en son bulgularına dalan bu yapım, beni yüzlerce yıllık bir soruya, “Sigmund Freud’un bilinçdışı teorisin” bambaşka bir açıdan bakmaya itti.Kontrolün bizde olduğu hissinin sadece beynimizin ürettiği güçlü
Taş Devri’nden Mega YapılaraAraştırmacılar, “Geç Tunç Çağı’na ait dört taş mega yapı” keşfetti. Bu yapıların, vahşi hayvan sürülerini tuzağa düşürmek için kullanıldığı düşünülüyor.Kuantum Ölçeğinde Fizik Yasaları YıkılıyorFizikçiler, **termodinamiğin temel yasalarından birinin**, kuantum korelasyonu ile birbirine bağlı
Yapay zeka uzmanları yıllardır teknoloji dünyasında bir tür arafta kalmış halde yaşıyorlardı; abarılı powerpoint sunumlarıyla anılıyor, sahnede etkileyici şovlar yapıyor, ancak nadiren gerçekten “işe yarar” denebilecek bir şey yapıyorlardı.Ama bu durum hızla değişti ve insanlığı farklı
Gerçekçi olmak gerekirse— çoğu yapılacaklar listesi başarıyla uygulanmaz.Ya çok uzundur, ya belirsizdir, ya da aslında önemsiz şeylerle doludur.Sonuç?Aynı maddeleri her gün yeniden yazarken kendimizi tükenmiş ve gergin hissederiz.Ama “etkili bir yapılacaklar listesi”, başarılı bir kariyer peşinde
Tek yapmanız gereken, insanların nasıl düşündüğünü anlamak.**Landing page**, ziyaretçileri potansiyel müşteri ya da doğrudan alıcıya dönüştürmek için oluşturulmuş, tek bir amaca odaklanan özel bir web sayfasıdır.Bir reklam, e-posta, sosyal medya gönderisi ya da arama sonucu linkine
Her gün daha fazla şey yapmaya çalışıyoruz.Daha uzun yapılacaklar listeleri, ek görevler, çoklu görevler…Sanki üretkenliğimiz, günün içine ne kadar çok şey sığdırabildiğimizle ölçülüyor.Ama çoğu zaman bu bizi dağınık, yorgun ve tıkanmış hale getiriyor.Greg McKeown’un “Essentialism” kitabında
Geçen gün, bir fikir üzerine düşünürken aklıma Malcolm Gladwell’in The Tipping Point kitabı geldi. Kitap, sosyal değişimlerin, trendlerin ve patlamaların nasıl başladığını anlatıyor. Küçük, önemsiz görünen bir hareketin ya da bir fikrin, kritik bir noktaya ulaştığında
Düşünün: Küçük bir mantar, hayatınızı biraz daha uzun ve sağlıklı kılabilir. Fantastik geliyor, değil mi? Ama bilim dünyası artık bu fikri ciddiye alıyor. Psilosibin içeren sihirli mantarlar, yalnızca zihinsel sağlıkta değil, yaşlanma sürecinde de etkili olabileceğimizin
Mental Katılık (MENTAL RIGIDITY) mı, Bilişsel Esneklik (COGNITIVE FLEXIBILITY) mi?Eğitim yöneticisi olarak ve profesyonel yaşamım boyunca, insanların düşünme kalıplarının —özellikle de zihinsel esnekliklerinin— kişisel başarıyı nasıl şekillendirdiğini defalarca gözlemledim.Zihnimiz, rahat ettiği kalıplarda yaşamayı sever. Aynı düşünceleri

















