Stefan Zweig’in Satranç romanındaki Czentovic–Dr. B. karşıtlığı, yalnızca bireylerin değil, toplumların zihinsel yapısını da yansıtır. Bu ikilik, Türkiye’nin modernleşme serüveninde de kendini açık biçimde göstermiştir.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında ortaya çıkan “aydınlanmacı kadro”, Dr. B.’nin temsil ettiği türdendir: tarih, kültür, evrensel değerler, felsefe ve sanatı merkeze alan bir bilinç. Karşısında ise, yüzyıllar boyunca dış dünyayla sınırlı ilişki kurmuş, gelenekle örülmüş, kapalı bir halk dünyası vardı — Czentovic gibi pratik, becerikli ama soyut düşünceyle teması az.
Aydınlanma ile Pratik Zekâ Arasındaki Gerilim
Türkiye’de modernleşme, aslında bu iki zihniyetin sürekli mücadelesidir.
Dr. B. gibi düşünen bir zümre, toplumu kültür yoluyla dönüştürmeye çalıştı; ama bu kültür çoğu zaman “tepeden” geldiği için kökleşemedi. Czentovic tipi zihniyet ise, gündelik yaşamın, pratik çıkarın, inanç ve geleneklerin içinden konuştu.
Zweig’in romanındaki gibi, biri kültürle düşünürken diğeri yalnız hamleye odaklanıyordu.
Kültürel Travma ve Aşağılık Duygusu
Vamık Volkan’ın tanımladığı “büyük grup kimliği” ve “kolektif aşağılık duygusu” kavramları, bu çatışmanın psikolojik arka planını açıklar. Batı’nın üstünlüğü karşısında oluşan bu duygusal gerilim, Türkiye’de iki farklı tepkiye yol açtı:
Bir kesim Batı’yı model alarak “ben de onlar gibi olmalıyım” dedi.
Diğeri ise “onlar kim oluyor da bize üstün?” diyerek içe kapanmayı seçti.
Her iki durumda da, özgüvenli bir kültürel sentez kurmak zorlaştı.
Bugün: Czentovic’in Sessiz Zaferi
Son yıllarda Türkiye’de pratik zekâ, teknik beceri ve statü, kültürel derinliğin önüne geçti.
“Okumuş ama işe yaramayan” aydın tipi küçümsenirken, “akıllı ama okumamış” Czentovic’ler yükseldi.
Bu tablo, Cumhuriyet’in kültürel modernleşme hedeflerinin toplumsal zeminde yeterince kök salmadığını gösteriyor.
Yeniden Dr. B.’yi Hatırlamak
Türkiye’nin geleceği, iki zihniyeti barıştırmaktan geçiyor:
Czentovic’in çalışkanlığı, Dr. B.’nin kültür ve vicdanıyla birleştiğinde gerçek modernlik doğar.
Aksi halde satranç oyunu sürer — ama kimse neden oynadığını bilmez.
Gültekin Özdemir - 2025
Abaka Talks’a göz attığınız için teşekkür ederim.
Yeni yazılarımı kaçırmamak ve bu yolculuğa birlikte devam etmek için ücretsiz abone olabilirsiniz.