Tek yapmanız gereken, insanların nasıl düşündüğünü anlamak.
**Landing page**, ziyaretçileri potansiyel müşteri ya da doğrudan alıcıya dönüştürmek için oluşturulmuş, tek bir amaca odaklanan özel bir web sayfasıdır.
Bir reklam, e-posta, sosyal medya gönderisi ya da arama sonucu linkine tıkladıktan sonra kullanıcıların “indiği” yerdir.
Ana sayfadan farkı?
Dikkat dağıtan menüler, bağlantılar veya içerikler yoktur.
Sadece **tek bir eylem çağrısı (CTA – Call to Action)** vardır.
Ve gerçekten iyi bir landing page, **tasarım şansıyla değil, insan psikolojisiyle** kazanır.
Bu yazı dizisinde, güven, arzu ve eylem dürtüsünü tetikleyen 4 güçlü psikolojik ilkeden bahsedeceğiz.
Hazırsanız başlayalım
1. İlk İzlenimler: Halo Etkisi’nin Gücü
İnsan Beyni Hızlı Yargılar Verir
Bir kullanıcı sayfanıza girdiğinde karar vermesi yalnızca **50 milisaniye** sürer.
O anda beyninde “kal” veya “çık” kararı çoktan verilmiştir.
Bu kararın temeli **görsel güven** hissidir — yani tasarımın, düzenin ve genel enerjinin verdiği duygu.
İlk izlenim: yalnızca görünüş değildir; algının temelidir.
Görsel Tutarlılık = Algılanan Kalite
Renk paleti, tipografi, boşluk kullanımı ve görseller arasındaki uyum, markanızın zihinde nasıl algılandığını belirler.
Profesyonel ve temiz bir görünüm, **“bu marka kaliteli”** mesajını bilinçaltına gönderir.
Basit ama düzenli bir sayfa, kullanıcıya “bana güvenebilirsin” der.
Beyne Atılan İlk Kanca
Ziyaretçi, sayfaya girer girmez başlığa bakar.
O ilk satırda mesaj net değilse, Halo etkisi tersine döner.
Yani, Karmaşa = Güvensizlik.
En etkili başlıklar:
Basit
Doğrudan
Değer odaklıdır.
İlk Görsel Her Şeyi Söyler
Hero image, yani sayfanın üst kısmındaki büyük görsel, kullanıcıya duygusal bir bağ sunar.
Gerçek insanlar, ürünün kullanım anı veya memnuniyet ifade eden yüzler — hepsi güven duygusunu artırır.
Kural basit:
Gerçeklik, stok fotoğraflardan daha iyi satar.
Halo Etkisini Dönüşüme Çevir
Ziyaretçi, sayfanızın özenle hazırlandığını fark ettiğinde, ürününüzün de aynı özenle üretildiğine inanır.
Bu inanç, CTA’ya tıklama olasılığını artırır.
Halo etkisini yakalayabilmek, bir tasarım detayı değil; **davranış mühendisliğidir.**
2. Sosyal Kanıt: İnsan Beyni Onay Arar
Bir insan, bir ürün ya da hizmeti satın almadan önce şu soruyu sorar:
> “Benden önce kim denedi?”
Bu davranış, **Sosyal Kanıt (Social Proof)** ilkesiyle açıklanır.
İnsan beyni, belirsizlik anlarında **çoğunluğun kararını güven sinyali olarak** algılar.
Fotoğraflı yorumlar, rakamlardan daha güçlüdür.
*“5000’den fazla kullanıcı denedi”* demek soğuktur.
Ama *“Zeynep, 2 haftada farkı hissetti”* sıcak ve insancadır.
Sosyal Medya Entegrasyonu
Gerçek kullanıcı paylaşımlarını, story görüntülerini veya influencer deneyimlerini landing page’e entegre edin.
Bu “gerçeklik sinyali”, beynin şüphe filtresini düşürür.
Beyin Ne Düşünür?
“Eğer başkaları aldıysa, bu güvenilirdir.”
Bu içgüdü, modern pazarlamanın en güçlü yakıtıdır.
3. Kıtlık Etkisi: Az Olan Değerli Görünür
Kıtlık (Scarcity Effect), beynin en temel dürtülerinden birine dayanır: **Kaybetme korkusu.**
Bir şeyin sınırlı olduğu söylendiğinde, algılanan değeri otomatik olarak artar.
Sınırlı Süreli Teklifler
“Son 24 saat!”
“Sadece 50 adet kaldı.”
Bu tür mesajlar, kullanıcıyı düşünmekten ziyade **harekete geçmeye** iter.
Geri Sayım Sayacı Koyun
Bir sayaç, zamanın aktığını görsel olarak hatırlatır.
Bu, beynin “kaçırma korkusu” merkezini harekete geçirir.
Dengeyi Kaçırmayın
Sürekli “son fırsat!” demek güven kaybettirir.
Kıtlık etkisini **dönemsel ve gerçek** durumlarda kullanın.
4. Kaybetme Korkusu: İnsanlar Kazanmak İçin Değil, Kaybetmemek İçin Harekete Geçer
Daniel Kahneman ve Amos Tversky’nin “Prospect Theory” çalışmaları, insanların kaybetme korkusuna, kazanma isteğinden **iki kat daha fazla** tepki verdiğini göstermiştir.
“Kaçırma” Mesajı
“Bu fırsatı kaçırmak istemezsiniz.”
“Her geçen gün, bağırsak sağlığınız eski haline dönüyor olabilir.”
Bu tür cümleler, kullanıcıyı duygusal bir “kayıp” hissiyle harekete geçirir.
CTA’larınızı Yeniden Yazın
Standart:
“Şimdi Satın Al”
Kaybetme odaklı versiyon:
“Fırsatı Kaçırmadan Sipariş Ver”
İkincisi, beynin savunma mekanizmasını tetikler — ve tıklama oranını artırır.
Korkudan Aksiyona
Bir kullanıcı, bir şey kazanmak için değil; **bir şeyi kaybetmemek için** karar verir.
Bunu bildiğinizde, mesajlarınız daha insani, daha etkili olur.
Davranış Mühendisliği ile Dönüşüm Sanatı
Bu serinin bir sonraki bölümünde, **taahhüt ve tutarlılık** ilkesini ele alacağız:
Neden insanlar bir karar verdikten sonra onu sürdürme eğilimindedir — ve bu ilkeden nasıl yararlanabilirsiniz?
**📬 Abone Olun — Yeni yazılar doğrudan e-posta kutunuza gelsin! :)
*(Ücretsiz abonelik, Substack üzerinde yalnızca birkaç saniye sürer. :)